Okul sözcüğünün Türkçedeki oku- kökünden türediği bilinir. Fakat bu pek de alışıldık bir sözcük türetme biçimi sayılmaz. Zira, okul Fransızca école sözcüğünden esinlenilerek türetilmiştir. Yabancı bir sözcüğün Türkçeye uyarlanmasının en yaratıcı örneklerinden biridir. école teriminden biraz daha geriye gittiğimizde ise, Yunanca skhole ile karşılaşırız. Bu sözcük sadece “ders yeri” anlamına gelmez; serbest zaman, başıboşluk, avarelik gibi anlamlarla da yüklüdür. Ne de olsa derslik, aynı zamanda, biraz avareliği ve amaçsızlığı da barındıran felsefi tartışmaların yeridir. Skhole’de ekonomik ve toplumsal zorunlulukların askıya alındığı, günlük yaşamın aciliyetlerinin ve amaçlılığının talileştiği bir zaman dilimi vardır. (Felsefi) tartışma bu dünyevi ihtiyaçlardan uzaklaşıldığı, inzivaya çekilmenin toplumsal uzamı olarak skhole’yi var eder. Skhole’den okul’a bu tuhaf serüven, okula dair başıboşluk ve avarelikten pek bir şey bırakmamış gibidir. Zira oku-manın yeri olarak okul, avare ve amaçsız tartışmayı oku- ile (yani yazının seslendirilmesiyle) ikame eder.